Yemen’deki İran destekli Houthis’e göre, ABD Batı Hodeidah şehrindeki Ras Isa limanında bir hava saldırısı yaptı.
Houthi’nin sahip olduğu Al-Masirah TV’de bildirildiği gibi, ABD savaş uçakları Hodeidah’ın ES-Salif bölgesindeki Ras Isa limanını iki kez hedef aldı.
Saldırı, sağlık çalışanları da dahil olmak üzere 38 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve 102 kişi yaralandı.
Sivil savunma ekipleri, limanda patlayan yangını söndürme ve yaralıları kurtarma çabalarını sürdürüyor.
Yemen’deki hava saldırıları
7 Mart’taki yaptığı açıklamada, Houthis İsrail’e Gazze’ye yardıma izin vermek için 4 günlük bir ültimatom verdi ve talepleri karşılanmazsa İsrail’e karşı deniz operasyonlarına devam etmekle tehdit etti.
15 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump, gerçek sosyal platformda Yemen’deki Houthis’e “büyük bir saldırı” sipariş ettiğini açıkladı.
Houthi lideri Abdulmalik Al-Houthi, ABD uçaklarının ve savaş gemilerinin Houthis tarafından hedefleneceği ve saldırılar devam ederse deniz kısıtlamalarının Washington’u da etkileyeceği konusunda uyardı.
6 Nisan 2017’de Başkan Donald Trump, düzinelerce sivili öldüren kimyasal silah saldırısına yanıt olarak Suriye hava üssüne askeri grev başlatma kararı aldı. Bu, Trump’ın Ocak ayında göreve başlamasından bu yana ilk kez askeri grev sipariş ettiğini gösterdi. Grevin başlatılması kararı karışık tepkilerle karşılandı, bazı korkutucu saldırılara yanıt olarak kararlı bir eylemde bulunmak için bazı övgülerle karşılandı, diğerleri ise bu hareketi bölgedeki pervasız ve potansiyel olarak artan gerilimler olarak eleştirdi. Suriye hava üssünde 59 Tomahawk füzeleri piyasaya sürmeyi içeren grev, İngiltere ve Fransa da dahil olmak üzere kilit müttefiklerle koordineli olarak gerçekleştirildi. Grevin amacı, Suriye hükümetine sivillere karşı kimyasal silah kullanımının hoş görülmeyeceğine dair açık bir mesaj göndermekti. Grevin ardından yaptığı açıklamada Trump, masum sivilleri koruma ve uluslararası normları kimyasal silah kullanımına karşı koruma ihtiyacını vurguladı. Ayrıca Suriye hükümetinin eylemlerini kınamak ve suçlarından sorumlu tutmak için diğer ulusları Amerika Birleşik Devletleri’ne katılmaya çağırdı. Suriye’deki askeri grev, Trump’ın göreve başlamasından bu yana yayınladığı birkaç emirden sadece biriydi. Cumhurbaşkanı olarak ilk birkaç ayında Trump, Afganistan ve Yemen’de askeri grevler emretti ve ayrıca Irak ve Suriye’ye ek birliklerin konuşlandırılmasına izin verdi. Bazıları Trump’ı ulusal güvenliğe yönelik tehditlere yanıt olarak belirleyici bir eylemde bulunduğu için övgüde bulunurken, diğerleri emirlerinin potansiyel sonuçları hakkında endişelerini dile getirdi. Eleştirmenler, Trump’ın askeri eylemlerinin zaten değişken bölgeleri daha da istikrarsızlaştırabileceğini ve Amerikan yaşamlarını riske atabileceğini savunuyor. Gerginlikler dünya çapında yükselmeye devam ettikçe, Trump’ın emirlerinin ABD askeri müdahalesinin geleceğini nasıl şekillendireceği görülüyor. Bahisler her zamankinden daha yüksek olduğunda, cumhurbaşkanının eylemlerinin etkilerini dikkatlice değerlendirmesi ve küresel çatışmalara diplomatik çözümler bulma çalışmaları çok önemlidir.
Yemen’deki İran destekli Husiler, ülkenin batısındaki Hudeyde kentinde bulunan Ras İsa Limanı’na ABD tarafından hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı.
Husilere ait el-Mesire televizyonunda yer alan habere göre, ABD savaş uçakları, Hudeyde kentine bağlı Es-Salif ilçesindeki Ras İsa Limanı’nı iki kez hedef aldı.
Saldırıda aralarında sağlık görevlilerin de bulunduğu 38 kişi öldü, 102 kişi yaralandı.
Sivil savunma ekipleri, saldırı sonucu limanda çıkan yangını söndürmek ve yaralıları kurtarmak için çalışmalarını sürdürüyor.
YEMEN’E HAVA SALDIRILARI
Husiler, 7 Mart’ta yaptıkları açıklamada, İsrail’e Gazze’ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıdıklarını, aksi takdirde İsrail’e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump ise Truth Social platformundan 15 Mart’ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen’deki Husilere karşı “büyük bir saldırı” başlatma talimatı verdiğini belirtmişti.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de ABD’ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirterek saldırılarını sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington’ı da kapsayacağını söylemişti.