RTÜK Chairman Ebubekir Şahin had stated that they would file a criminal complaint against Ebru Uzun Oruç, the manager of the YouTube channel “Sokak Kedisi.”
Ebru Uzun Oruk, Şahin’e sosyal medya hesabı Sokak Kedisi’den cevap verdi. Görevinde Oruk, “RTUK Başkanı’nın Gazetecileri Hedefleme Görevi değil” dedi ve aşağıdaki ifadeleri kullandı:
“Kamu İfadesi”
Ebubekir Şahin’in beni kamu gözünde hedeflemek ve ifade ve basın özgürlüğümü açıkça kısıtlamak için kamu gücünü kullanan ifadeleri nedeniyle, gerekli yasal süreci başlatıyorum.
Yasal haklarımı, bu organize linç kampanyasını destekleyen tüm bireylere ve kurumlara karşı da kullanacağım.
Söz konusu sokak röportajı, bir vatandaşın görüşlerini ifade ettiği bir yayındı ve ben buna dayanarak sorular sordum. Röportajı veren vatandaş özgürce konuşma hakkını kullandı.
Ancak, bu görüşme bana karşı bir algı operasyonu için malzemeye dönüştürüldü.
Bu röportaj, bazı tetik hesapları tarafından kasıtlı olarak çarpıtılmış bir “silah” gibi manipüle edildi ve tarafsız olması gereken RTUK başkanı bu yasadışı operasyona doğrudan katıldı.
Ebubekir Şahin, Anayasa ve Yasaların ona vermediği bir güç kullanarak:
Henüz mahkeme kararı olmadan beni suçlu ilan etti, “ahlaki ve yasal sınırları aşmak”, “insan haysiyetini çiğnemek”, “toplumu nefret ve düşmanlığa teşvik etmek” gibi ağır suçlamalar yaptı.
Gazetecileri hedeflemek RTUK Başkanının görevi değildir.
Son dönemde sosyal medya ve dijital platformlarda yaygınlaşan “sokak röportajcılığı” adı verilen tarz, genellikle sokakta rastgele insanlara sorular sorarak onların fikirlerini ve düşüncelerini almayı amaçlayan bir gazetecilik türü olarak karşımıza çıkıyor. Ancak son günlerde ortaya çıkan bir video ile bu tarzın ne kadar ileri gidebileceği konusunda tartışmalar da başladı.
Savcılık Hamlesi adı verilen ve sosyal medyada hızla yayılan bir video, bir sokak röportajcısının RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e yönelik sorular sorması ve onun hakkında çeşitli iddialarda bulunmasıyla dikkat çekti. Video, röportajcının RTÜK Başkanı’nın evinin önünde bekleyerek ona sorular sormaya çalışması ve hatta polis çağırılması üzerine olay yerinden ayrılmasıyla son buluyor.
Bu olay, sokak röportajcılığının ne kadar ileri gidebileceği konusunda birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Gazetecilik etiği ve profesyonelliği açısından bakıldığında, bir gazetecinin bir kişinin evinin önünde bekleyerek ona sorular sormaya çalışması ve hatta onu rahatsız etmesi kabul edilebilir bir davranış değil. Ayrıca, RTÜ
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “Sokak Kedisi” adlı YouTube kanalının yöneticisi Ebru Uzun Oruç hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söylemişti.
Ebru Uzun Oruç, Sokak Kedisi adlı sosyal medya hesabından Şahin’e yanıt verdi. Oruç “RTÜK Başkanı’nın görevi gazetecileri hedef göstermek değildir.” dediği paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Ebubekir Şahin’in, sahip olduğu kamu gücünü kullanarak şahsımı kamuoyunda hedef gösteren, ifade ve basın özgürlüğümü açıkça kısıtlama amacı taşıyan açıklamaları nedeniyle gerekli hukuki süreci başlatıyorum.
Bu organize linç kampanyasına destek veren tüm kişi ve kurumlar hakkında da ayrı ayrı hukuki haklarımı kullanacağım.
Bahsi geçen sokak röportajı, yalnızca bir vatandaşın fikirlerini ifade ettiği ve buna istinaden benim de ona sorular sorduğum bir yayındır. Röportajı veren vatandaş kendi söz hakkını özgürce kullanmıştır.
Ancak bu röportaj, sonrasında şahsıma karşı bir algı operasyonunun malzemesi haline getirilmiştir.
Bu röportaj, adeta bir “silah” gibi kurgulanmış, bazı tetikçi hesaplar eliyle bilinçli şekilde çarpıtılmış, tarafsız olması gereken bir kamu görevlisi olan RTÜK Başkanı ise bu hukuk dışı operasyona bizzat ortak olmuştur.
Ebubekir Şahin, Anayasa ve yasaların kendisine vermediği bir yetkiyi kullanarak:
Henüz hiçbir mahkeme kararı yokken beni suçlu ilan etmiş, “Ahlaki ve hukuki sınırları aşan”, “insan onurunu ayaklar altına alan”, “toplumu kin ve düşmanlığa sevk eden” gibi ifadelerle şahsıma ağır bir suç isnadında bulunmuş, masumiyet karinesini ve tarafsızlık ilkesini alenen ihlal etmiştir.
RTÜK Başkanı’nın görevi gazetecileri hedef göstermek değildir.
Medyanın büyük kısmı da bu hukuksuz açıklamayı sorgulamadan, eleştirmeden yayımlayarak, suça ortak olmuştur.
Şahsıma yönelik tüm bu itibarsızlaştırma ve hedef gösterme girişimlerine karşı hukuk önünde gereken her adımı atacağım.
Gazetecilik suç değildir.
Soru sormak suç değildir.
Gerçekleri anlatmak suç değildir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”