Respect the Rights of Teachers!

Öğretmenler, MEB önünde düzenlenen basın açıklamasında atamalarda liyakat ilkesinin göz ardı edildiğini ve bu durumun bir kıyım ve kadrolaşma operasyonu olduğunu belirtti.

Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tülay Yıldırım, sendika adına yaptığı konuşmada, proje okullarının asıl amacından saparak iktidarın siyasi kadrolaşma hedefine hizmet ettiğini iddia etti.

Yıldırım, atamaların keyfiyet üzerine kurulu olduğunu ve hukuksuz olduğunu vurgulayarak, atanmayanların neden atanmadığını dahi bilemediklerini söyledi.

“Proje Okullar Kadrolaşma Aracı Haline Geldi”

2015 yılında 150 okulla başlayan proje okulu uygulamasının 2025 yılında 2 bin 300 okula ulaştığını belirten Yıldırım, bu okullarda 80 bin öğretmen ve 5 bin yöneticinin görev yaptığını açıkladı.

Yıldırım, proje okullarının bilimsel faaliyetlerden uzaklaşarak kadrolaşma alanlarına dönüştüğünü ve objektif kriterlerin göz ardı edildiğini ifade etti.

Eğitim, toplumun temel taşlarından biridir ve herkesin eşit ve adil bir şekilde erişebilmesi gereken bir haktır. Ancak, ne yazık ki eğitim sisteminde adaletsizlikler ve eşitsizlikler hala varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle, öğretmenlerin sesine kulak vermek ve eğitimde adalet istemek son derece önemlidir.

Öğretmenler, her gün öğrencilerin eğitimine katkıda bulunan önemli bir role sahiptirler. Ancak, sık sık eğitim sisteminin adaletsizliklerinden ve eşitsizliklerinden kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Örneğin, bazı okulların daha fazla kaynak ve imkana sahip olması, öğrenciler arasında eğitim fırsatları açısından büyük farklılıklara neden olabilmektedir. Bu durum, öğretmenlerin eşit ve adil bir eğitim sunmalarını zorlaştırmaktadır.

Öğretmenler, eğitimde adalet istediklerinde aslında her öğrencinin eşit fırsatlara sahip olması ve potansiyelini en üst düzeye çıkarabilmesi için mücadele ettiklerini ifade etmektedirler. Bu nedenle, eğitimde adalet istemek sadece öğrencilerin değil

MEB önünde yapılan basın açıklamasında, öğretmenler atamalarda liyakat ilkesinin yok sayıldığını belirterek, “Bu bir kıyımdır, kadrolaşma operasyonudur” ifadelerini kullandı.

Sendika adına konuşan Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tülay Yıldırım, proje okullarının amacından saptırıldığını ve iktidarın siyasi kadrolaşma hedefinin bir aracı haline geldiğini öne sürdü.

“Atanan neye atandığını, atanmayan neye atanmadığını bilemedi. Bu sistem keyfiyet üzerine kurulmuştur” diyen Yıldırım, uygulamanın hukuksuz olduğunu vurguladı.

“PROJE OKUL KADROLAŞMA ARACI OLDU”

Proje okulu uygulamasının ilk kez 2015 yılında 150 okulda başladığını hatırlatan Yıldırım, 2025 itibarıyla bu sayının 2 bin 300’e ulaştığını söyledi. Söz konusu okullarda yaklaşık 80 bin öğretmen ve 5 bin yönetici görev yapıyor.

Yıldırım, “Bu okullar bilim üreten, proje geliştiren eğitim kurumları olmak yerine, boşaltılıp doldurulan kadrolaşma alanlarına dönüştü. Yönetmelikte belirtilen objektif kriterler tamamen yok sayıldı. Öğretmenlerin ataması tamamen keyfi şekilde yapıldı” diye konuştu.

“PROJE OKULLAR KALDIRILSIN”

Eğitim Sen, proje okullarındaki atama sisteminin düzeltilmesini değil, tamamen kaldırılmasını talep ediyor. Yıldırım, tüm öğretmen atamalarının mevcut yönetmelikteki esas ve usullere göre yapılması gerektiğini ifade etti.

Basın açıklamasında Eğitim Sen üyeleri, “Atama değil, öğretmen kıyımı”, “Proje okulu atamaları iptal edilsin”, “Liyakat ve adalet istiyoruz” yazılı pankartlar taşıdı.

HER GÜN YARIM SAAT NÖBET TUTULACAK

Eğitim Sen ayrıca, uygulamayı protesto etmek amacıyla sembolik bir nöbet eylemi başlattıklarını duyurdu. Tülay Yıldırım, “Her gün saat 17.00’de yarım saatlik nöbetle mağdur edilen öğretmenlerin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Açıklamada, birçok okulda öğrencilerin, veli derneklerinin ve mezunların da öğretmenlere destek verdiği belirtilirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sessizliği eleştirildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir